Tarihin ilk zamanlarından bu yana sahnede kalan bir coğrafya; Filistin

Arkeologlar; taş devri – bronz devri anlatır bu coğrafyada

Dini ilimlerin üstatları; Hz. Âdem'den bu yana insanlığın serüvenini bu coğrafyadan hareketle izah eder.

Tarih boyunca şahitlik etmediği olay yoktur Kudüs’ün desek, hata olmaz. Bu mekân çok güzel günler görmüş, ilim ve fazilet erbabına ev sahipliği yapmış, ilham kaynağı olmuştur. Medeniyetleri ihya eden fikirlere kaynaklık etmiş.

Güzelliklerin zirveye ulaştığı mekânlar, terslerini de en şiddetlisinden görüyor maalesef. Fıtratında Alayı İlliyyine çıkmak olduğu gibi, esfeli safiline düşme potansiyeli de var insanın. Takvayı ve fücuru (iyilik ve kötülük) birlikte ilham etmiş Yüce Yaradan.

Aşağıların aşağısına inen insanın fiili de kendi gibi oluyor.

Çoktur böyle günler ama ikisi hiç unutulmaz. Biri ipini koparmış gelen haçlı güruhunun, diğeri dünyanın dört tarafından sürülmüş, bulunduğu hiçbir toprakta sevilmemiş siyonist çetenin istilası.

İlkinin müsebbibi, ettiğini bularak kovulmuş “bereketli hilal” den

Diğerinin yaktığı ateşin dumanı hala tütüyor maalesef. Hatta yeni zulümler için saha arıyor kendine

“unutursanız, tekrar eder” diyen mütefekkirden aldığımız ilham ile..

Unutmadık, unutturmayacağız

Ama kin ya da intikam ateşi için değil, garazkâr bir üslupla değil

Yapılan hatalardan ders alıp kendimize çekidüzen vermek ve daha da önemlisi ikinci defa aynı yerden ısırılmamak için